Eski Sinemanın Önünde Şiiri

Eski Sinemanın Önünde

Şarkıcının¹ buğulu sesiyle,
Eski anılar canlanıyor sanki.
Aralarındayım, dokunacak gibi —
Ne tam geçmiş,
Ne de tamamen şimdi.
Hiçbir şey yok olmuyor aslında;
Hatıralar zihinde kalıyor sessizce.

Bir Teselli Ver...
Hoparlörden yükseliyor:
Karanlıkla inen sessizliğe uyumlu,
Bir rahatsızlık vermeden,
Akşamın kendine has huzurunu bozmadan.

Hemen yanından “yenyol²” geçen
Eski sinemanın önündeki meydan,
Biraz yukarıda, kavşakta,
Direkteki büyük lambayla
Gündüz gibi aydınlık.

İkişerli üçerli insanlar,
Ayaküstü sohbette.
Kimi gişede bilet alıyor.
Eski sinemadaki gösteriye
Daha zaman var.
Ve giderek kalabalıklaşan
Eski sinemanın önü...

Küçük ilçede akşam,
Geceye doğru
Ağır ağır ilerliyor...

Telaşsız, sakin,
Acelesi olmayan insanlar ve zaman;
Eşsiz bir barış
Hüküm sürüyor her yerde.

Yan yana, göğe doğru
Dört ulu kavak ağacı
Eski sinemanın yanında.

Tabiat,
Kendi ezgisini çalıyor.

Kavakların yaprakları
Rüzgârla hafifce salınır, hışırdar.
Derinden gelip engine gider gibi,
Sakince ve dalga dalga yayılan sesleriyle
Zamanı, karanlığı, küçük ilçeyi ---
Her şeyi kucaklarcasına...

Kendi ifadesiyle,
Elinde,
“Sekiz diransisdörlü³
Delda⁴ marka radyosuyla" Vehip.
Yanından geçerken kısılmış bir seste
Âşık Daimi söylüyor
“Ne ağlarsın benim zülfü siyahım”ı.

Gün, geceye - siyaha erişirken.

Biraz uzaktaysa
Evler ve genişce bahçeler,
Bahçelerde ağaçlar...
Hepsi siluetleşmiş,
Karanlığın içinde sessiz.

Ve eski sinemanın önündeki meydan,
Hâlâ gündüz gibi aydınlık.

Şiir Teması (Konusu): Yaşamda anılarla, hissedişlerle küçük ilçe / ¹: Kâmuran Akkor, ²: Yerel ağızla “yeni yol” ifadesi, ³: Transistör, ⁴: Delta markası NOT: Şiirde kavak ağacı ve radyo bölümleri kurgu. İkisi de yaşamdan gerçi fakat bağlamları biraz farklı.

Eren Yusuf Şiirleri

143 kez okundu.

Eski Sinemanın Önünde Şiiri Hakkında Yorum Yazın

Şiir hakkında henüz yorum yazılmamış.
İlk yorumu üstteki formu kullanarak yazabilirsiniz.