add Şiir Ekle   user Şair Girişi    register Kayıt  

Şiir şitesi, usta ve amatör şairlerin duygu dolu şiirleri

Yeni Eklenen Şiirler

Hasan Öğretmen 2
Çanakkale yerlisidir kendisi
Çok büyüktür yavrusuna sevgisi
Kırılsa da bazen yaşama hevesi
Buralar bana göre değil der
Hasan öğretmen.

Hem karizmatik hemde uzun boylu
Hem sempatik hemde güzel huylu
Asaletinden belli çokta soylu
Adam gibi adam Hasan öğretmen.

Artık kendini aşmış meslekte
Yanlışı doğruyu hemen sezmekte
Kimin ne yaptığını çok iyi bilmekte
Zirveye çok yakın Hasan öğretmen.

İstanbul'da geçmiş en iyi yılları
Bazen dert yanar, anlatır anıları
Bunaltdıkca Osmaniyenin sıcakları
Buraya alışamadım der
Hasan öğretmen.

Meslek tecrübesi çok yüksek belli
İşini düzgün yapar işin ehli
Geleceğin Şube Müdürü belli
Zirveye çok yakın Hasan öğretmen.
Mehmet KÖK

Mehmet KÖK Şiirleri

Soyun Kurusun İsrail!
Yıllardır beslendin kandan
Soyun kurusun İsrail!
Nice mazlum geçti candan
Soyun kurusun İsrail!

Kana buladın dünyayı
Terk ettin edep, hayayı
Kâbus eyledin rüyayı
Soyun kurusun İsrail!

Kuruldun çürük zemine
Şirin göründün kimine
Rahat koymadın mümine
Soyun kurusun İsrail!

Bitmez sende hiç melânet!
Şeytanlığını ilân et!
Üzerine olsun lânet!
Soyun kurusun İsrail!

Önüne geleni soktun
Kandan ırmak olup aktın
Nice masum canlar yaktın
Soyun kurusun İsrail!

Şaron, Olmert, Netanyahu!
İçten iblis, dıştan ahu
Bir kere de utan yahu!
Soyun kurusun İsrail!

Bebeklere kıyarsınız
Fitne fesat yayarsınız
Kör şeytana uyarsınız
Soyun kurusun İsrail!

Kalpte dinmeyen sancısın
Hem düzenbaz hem yancısın
İnsanlığın utancısın
Soyun kurusun İsrail!

Hayvandan daha aşağı
İçi boş buğday başağı
Ey Amerika'nın uşağı!
Soyun kurusun İsrail!

Siz ki vahşet çağısınız
Meyve vermez bağısınız
Çukurdan aşağısınız
Soyun kurusun İsrail!

Taş üstünde taş koymadın
Omuzlarda baş koymadın
Görülecek düş koymadın
Soyun kurusun İsrail!

Nice yürekler yaktınız
Kan olup gözden aktınız
İnsanlığı bıraktınız
Soyun kurusun İsrail!

Gül dalında dikensiniz
Mazlum kanı dökensiniz
Filistin'e çökensiniz
Soyun kurusun İsrail!

Özün başka, sözün başka
Yazın başka, güzün başka
Yanardöner yüzün başka
Soyun kurusun İsrail!

Şarapnelleri saçtınız
Nice yaralar açtınız
Vampir gibi kan içtiniz
Soyun kurusun İsrail!

İnsanlığın yüz karası
Kanar mazlumun yarası
Kana bulanmış parası
Soyun kurusun İsrail!

İnsan değil, bir leşsiniz
Hem budala hem keşsiniz!
Siz çukurlara eşsiniz
Soyun kurusun İsrail!

Devriliversin boyunuz
Ne alçakçadır huyunuz
Pis kalbinizi yuyunuz
Soyun kurusun İsrail!

Birbirini tutmaz sözü
Hakikati görmez gözü
Rabbim yok eylesin sizi
Soyun kurusun İsrail!

M. NİHAT MALKOÇ
M. Nihat Malkoç

M. Nihat Malkoç Şiirleri

Adalet
“Adalet”
Emaneti ehline, verin diyor Yaradan,
İnsanlar arasında, adaletle hükmedin,
El-Adl bir adı da, El-Esmâü'l-Hüsna’dan,
Mutlak adalet O’nun, O Ahkemü’l-Hâkimîn.

Allah’ın elçisi de, ışık oldu bu yolda,
Hakla yoğrulmuş hayat, örnekti insanlığa,
Her hakkı sahibine, vermekti bir gayesi,
Adalet nuru ile, parladı hikayesi.

Sonra Ömer-ül Faruk, sarsılmaz bir irade,
Hakkaniyet sembolü, Peygamberin izinde,
Adalet mülk temeli, sözüyle kurdu devri,
Ashâb-ı kirâmların, zalimlereydi cevri.

Hakikati mizahla, sunan bir hikmet eri,
Bilinmese de fazla, evliya, bilge kişi,
Tıp, din, hukuk yanında, ahilik de eserin,
Eren Nasrettin Hoca, dilden düşmez sözlerin.

İstanbul’un fethiyle, çağ açıp çağ kapayan,
Resul’ün övgüsüne, mazhar olan kumandan.
Hep gözetirdi Hak’kı, dünyaya hakim sultan.
Adaletin kılıcı, Fatih Sultan Mehmet Han,

Hakkı verip halkına, eşitliği getiren,
Milleti küllerinden, doğurandır Atatürk,
Medeniyet yolunda, cehaleti bitiren,
Büyük devrimlerinden, minnettardır her bir Türk.

Tüm bu kutsal mirası, tükettik hep birlikte,
Ne liyakat ehliyet, ne de kaldı fazilet,
Kimi gözü servette, kimi çöpte ekmekte,
Bir tarafta saltanat, kan ağlıyor adalet.

Behey insan evladı, olma nefsin esiri,
Alma mazlum ahını, bak gör indirir şahı,
Yönel artık hak yola, terk et bu dalâleti,
Vicdanın hakka dola, ki kaybetme felahı.

Gaflet çöktü her yana, uyan artık ey insan,
Bir adım hakikate, bin adım gelir Rahman.
Ayağa kalk ve haykır, Nizâm-ı Âlem için,
Olma kör ve de sağır, adalet yolu seçin.

Ey kalpleri bilen Rab, sen bilirsin, yücesin,
Adli ilahi mutlak, tecelli ettirirsin,
Tarihten gelen miras, bize kutsal emanet.
Hakkı tutup kaldıran, her daim olsun millet…. 13.06.25/M.Kaya
Mehmet Kaya

Mehmet Kaya Şiirleri

Bir Dua Gibi
Bir dua gibi sevdim seni yüreğimin ikizi
İki seven aynı kalpte atar en yüce duygusu sevgisi
Birisi candan sever uzak olsada her daim
Diğeri dua eder kavuşmak için bilir ki ben hep ona aitim...

Bir dua gibi...!!!

ALİ ÇETİNKAYA
Ali Çetinkaya

Ali Çetinkaya Şiirleri

Yaradan’ın Kapısını Çalacağım !
KİM BİLİR,
BELKİDE,
SEN BU SEVDAYI,
BERTARAF,
ETMEK İSTİYORSUN,
B E R T A R A F.
YANi:
BENİM. ONCA ÇABAM,
ISRAF MI OLSUN,
İ S T İ Y O R S U N?
“I S R A F”. . . !

SENİ,
ÖYLE DERİNDEN SEVDİM Kİ ,
DERİNDEN.
HABERİN OLSUN.
BU SEVDAMI KISKANAN,
AY VE YILDIZLAR,
RAKS EDEREK,
OYNAMAYA BAŞLARKEN,
YERİNDEN.
GÜNEŞ O GÜN DOĞMAMIŞTI,
K E D E R İ N D E N. . . !

SENDEN YANA,
DÖNÜP DURSADA
BU DEVRAN.
DÜNYA:
TARUMAR OLUP
TELEF OLSADA,
TÜM KULLAR,
GÖNLÜM HARAP OLSADA,
HARAP.
BU EĞİLMEZ BAŞIMI,
SENDEN NİYAZIMDIR,
KULUNA EĞDİRME
“Y A R A B”. . . !

KAİNAT:
BÜYÜK OLMASINA,
BÜYÜK DE ,
ELDEN NE GELİR,
BENİM GÖNLÜM DAR.
SEN;
KADERİNE KÜSÜPTE,
BENİM BAŞIM’A MI,
KESİLİYORSUN,
“A L E M D A R”. . . !

SEN;
DÜŞÜN Kİ,
BU ALEMDE BEŞERSİN.
SENİ SEVDİM,
ELLEŞME BIRAK Kİ,
BUNUN DÖNÜŞ’Ü YOK
V A R S I N,
GÖNLÜNDEKİ SEVDAM
“YEŞERDİKÇE YEŞERSİN”.. . !

ŞEYTAN DİYOR Kİ,
BİR YER BUL KENDİNE.
VEFASIZ İNSANLARDAN,
U Z A K.
HANİ SADECE,
MELTEM’İN ESECEĞİ,
DERDİMİ HÜSRAN’IMI,
E B E D İ K E S E C E Ğ İ,
BİR YER.
GÖZLERİMİ YEŞİL’E BIRAKIP,
İKi SATIR SİTEM YAZSAM.
BU ARADA,
KENDIM’E ORTA ŞEKERLİ,
BİR KAHVE YAPIP
YUDUMLASAM.
KENDİMİ TÜM
SORUMLULUKLARIMDAN
U Z A K L A Ş T I R I P,
KENDİ HAYALLERİM’E,
DALSAM.
BİRAZ GÜLÜP,
AZ DA AĞLASAM,
S E N C E,
“KÖTÜ MÜ OLUR”?. . . !

BU ARADA
SANA BİR ÖNERİM VAR.
“K E M A L İ Y E L İ M”!
BENİ ARAŞTIR,
S A N M I Y O R U M K İ,
LEKE BULUNMAZ,
BENİM GEÇMİŞİMDE,
“V E H İ M D E”
BİLİRSİN!
PADİŞAH’IN,
A R K A S I N D A N D A,
S Ö V E R L E R.
AMMA.
H İ Ç S A N M I Y O R U M,
LAF EDEN PEK ÇIKMAZ,
B E N İ M,
“A L E Y H İ M D E”. . . !

Ö Z E T O L A R A K,
Y A Z D I K L A R I M,
N E E L V E D A,
N E D E V E D A.
A M M A !
SENDE KUL HAKKIM VAR,
O D A,
“M U K A D D E S S E V D A”,
BU HAKKIMI,
BU ALEMDE OLMAZSA
M A H Ş E R D E A L A C A Ğ I M.
D İ Y E L İ M K İ,
V E R M E D İ N,
İ Ş T E O V A K İ T,
“Y A R A D A N’ I N”!
“K A P I S I N I Ç A L A C A Ğ I M”. . . !

Ali G A R B İ O Ğ L H A T A Y
R E Y H A N L I
Ali GARBİOĞLU

Ali GARBİOĞLU Şiirleri

Yeşil Saçlı Kadın
YEŞİL SAÇLI KADIN

Tanrı doğarken hüzünle bağıran tene
Göğüslerine şiir konarmış kadınların
Ve yeşil saçlı kadın"şiir" dermiş
Mavi şalını doğrulurken tüne
Bağırır
Bağırır
Bağırır
Durur
Yeşil saçlı kadın "şiir"diye
Ve mavi,kızıl,beyaz
Karanlığını çakarken tüne
Kelimeler gözlerinde çıplak; saçları yeşile çalarmış
Ve mavi saçlı kadın yeşil saçlı kadına
Dolarken siyah şalı
Bağırır
Bağırır
Bağırır
Durur
Yeşil saçlı kadın "şiir"diye
Ve siyah şal yere düşer
Yeşil saçlı kadının göğüsleri
Şairin kalemine...

SERENAY ÖZKAN (VİATA)
Serenay Özkan

Serenay Özkan Şiirleri

Tanrı'nın Aynası
TANRI'NIN AYNASI

Tanrı'nın Aynası
Uzuyor dallar, ne de güzeller
Dağları kediler kamçılar, iki patili adımlar
Sonsuza kadar bahar
Kestane dallar efsunkār
Ormanla maviye kilitli
Kadife gecede kuşlar kesildi

Sahip olmadığımız rüyalarda yağmurla gözyaşı
Tanrı’nın aynası, kedili kapı
Sonsuza kadar bahar
Kestane dallar efsunkâr
Sahip olmadığımız rüyalarda yağmurla gözyaşı
Tanrı’nın aynası, kedili kapı
Bir ay gibi... Donuk...
Bir çocuk gibi içine bürünmüş
Gökyüzüne baksana
Kefenim yıldızlara gömülmüş.

SERENAY ÖZKAN (VİATA)
Serenay Özkan

Serenay Özkan Şiirleri

Mezar
MEZAR

Mezar
Sanmayasınız ki yalnızca mezarda ölü
Canlı mezar yok mudur?
Bağırıma, bağırıma bomboş
Geceye kefen yok mudur?
Üşüyorum, gece buz
Mezar taşıma buse dahi yok mudur?
Sanmayasınız ki yalnızca mezarda ölü
Canlı mezar yok mudur?

SERANEY ÖZKAN (VİATA)
Serenay Özkan

Serenay Özkan Şiirleri

Çok Okunan Şiirler

Benim Köyüm
BENİM KÖYÜM

Baharda şenlenir bağı, bahçesi
Kokusu başkadır benim köyümün
Unutturur adama gamı, kederi
Havası başkadır benim köyümün
XXX
Akşam olur herkes döner evine
Can kurban inan ki benim köyüme
Gülabi'nin torunları derler bizlere
Özü başkadır benim köyümün
XXX
Yeşil yeşil meşeleri var dağında
Meyve ağaçları çiçek açar bağında
Her çeşit otlar yeşerir toprağında
Yeşili başkadır benim köyümün
XXX
Köyümün kenarından akar çayı
Kıvrım kıvrım dolanır sular tarlayı
Unuttum sanma orda olmayı
Dostluğu başkadır benim köyümün
XXX
Yaz gelince çıkarlar yaylaya
Gurbetçiler hasretle döner sılaya
Benden selam olsun Aziz Ağa'ya
Sevgisi başkadır benim köyümün

İbrahim SEVİNDİK
İbrahim SEVİNDİK

İbrahim SEVİNDİK Şiirleri

Memet
Karşı yaka memleket,
sesleniyorum Varna'dan,

işitiyor musun?

Memet! Memet!


Karadeniz akıyor durmadan,
deli hasret, deli hasret,
oğlum, sana sesleniyorum,

işitiyor musun?

Memet! Memet!

Nazım Hikmet RAN
Nazım Hikmet RAN

Nazım Hikmet RAN Şiirleri

Düşten Güzel
İlktir baharın gönlümce geldiği
İlktir hem sarhoş hem ayık olduğum
Bir gerçek içindeyim düşten güzel
Sevdiğim gülüyor yanı başımda

Aşkından talihimin düzeldiği
Sen gökte ararken yerde bulduğum
Bir sende gördüm ince ruh ince bel
Sende murada erdim kırk yaşımda

Cahit Sıtkı TARANCI
Cahit Sıtkı TARANCI

Cahit Sıtkı TARANCI Şiirleri

18 Mart Çanakkale Destanı
Eğer yazabilirsen,Görmediğin O Harbi,
Umarım şad olurdu,Şehitlerinin kabri.
Bedeninde yüreğin,İman doluysa Şair!
Bir destan yazmalısın,“ÇANKKALEYE”dair.

Selam olsun sizlere,ÇANKKALE” Erleri.
Duam sizler içindi!VATAN Gazanferleri,
Şafak yeni sökerken,Ufkunda Akdeniz’in,
Rahmetler diliyorum.Bu şanlı destan sizin!…

Dün gibi hatırlarda,Sene dokuz yüz on beş
Şair bu ızdırabı,Deşebildiğince deş!
Hangisinden başlasam!Biri birinden kansız,
Hele O iki millet!İngiliz’le, Fransız!…

Tarihin yüz karası,Yazacağım bu destan,
Güya sen komşumuzdun!Vefasız Yunanistan.
Sana ne desem azdı,Hey sıkılmaz, uslanmaz,
“Tarih” tekerrür etse,Yunanlıdan Dost olmaz.

Unutmak mümkün müydü?O rezilce Miladı,
Heba olup giderken,Onca”VATAN”Evladı,
Kimi torun sahibi,Kimisi daha gençti,
Şahadet şerbetini,Çanakkale’de içti.

Kim boynunda taşırdı?Hunharca bu vebali,
Bir boğaz harbidir ki,Yoktur eşi, emsali.
Dağı, taşı döverken,Şimşek gibi mermiler,
Yurdu talana gelmiş,Medeni Haramiler.


Ayrı lehçe, dört nesil,Kaç tabur, kaç alayla,
“Korsanlar” Marmara’da,En güçlü Donanmayla,
Top yekün başlamıştı,Acımasız Taarruz,
Taarruz karşısında,Bir Avuç TÜRKTÜ maruz.

Yurduy çiğneyecekmişAyaklar Kİ ecnebi,
“Secde” Halinde Nefer!Diyordu Kİ “YA RABBİ”
Medeniyet beşiği,Güya bu Avrupalı,
Böyle vahşet görmedi,Dünya dünya olalı!…

Zorba erişemezken,O yüce Merhaleye,
Sancak mı dikecektin?Çıkıp “ÇANAKKALEYE”
Tarih yaptıklarında,Çok duyduk bu masalı,
Bu kaçıncı ayıptı,Medeni Avrupalı?!…

Senin maksatın neydi?Seviyesiz ukala.
“Vatanımda Ezanlar”İnlemekteyken Hala!
Gücün mü getirecekti!İman dolu o Sedde!
“ÇAN mı Çaldıracaktın”?HAÇLI Denen Müsvedde!…

Yaşanan bir dramdı,Ortasında Mahşer’in,
Hadi hesabı yok yokken, Şehit düşen beşerin”,
Kimin torun sahibi,Kimisi Daha gençti,
Şahadet şerbetini,ÇANAKKALEDE”içti.

Bu topraklar değerken,Onca dökülen kana,
Yarın Mahşer gününde,Eğer sorulsa “BANA”,
Çanakkale Ufkunda,Topraktaki yatana!
“CENNET” Bahşettirirdim,Gücüm Yetseydi”SANA”!…

Öyle bir ağırlık ki,Sırtta zor taşır Katır,
Gülle kucakta ama!Kemikler çatır, Çatır,
Dehşete düşürürken,Kemiğin gürültüsü,
“İngiliz’e Yönelmiş”Topun en güdümlüsü.

Esaret yakışmazken,Hür doğmuş bu Millete”,
Milletçe sığınmıştık,“Ilah’i Adalete”
Ya Allah’ım Demiştir,Ya Allah tam isabet,
Haddini Bilmeliydi,Soysuz’un O Elizabeth!…

Mahşer Uykuya dalmışSema sessiz mi sessiz
Haydut’a dar gelirken,ÇANAKKALEDE Deniz”,
Sanki sükut içinde,Yer, Gök, Ağaç, Zemin,
“Seyyid’im”Nişan almış,Artık kendinden Emin!…

Birden ısınıverdi,Marmara’nın suları,
“Artık Elimizdeydi”!,Avrupa’nın Yuları,
Gözü dönmüş sırtlanlar,İnlerine sinmişler,
Bu ne Sükuttur Rabbim!Sanki Keş kesilmişler!…

Ulusun tarihini,Sen kanınla yaratan,
Ebedi istirahat,Dergahındaki yatan!
Sen boğazda bükerken,Avrupa’nın belini,
Diktirsem az gelirdi!“Boğaz’a Heykelini.

Benim de anılarım,Bir yerlerde okunsun,
Ben bu meydanda toyken,Kavralardı Paçam’ı,
Çanakkale’ye yazdım,Onun ruhu şad olsun,
“ rahmetle Anıyorum’Mehmet Akif Hıcamı!…

Her iki cihan eri,Dinimizin Önderi’
Geçmişte uhud, Bedir,Kazanmıştı,Zaferi,
Teni anımsatırken,Tıpkı”Misk-İ Amberi”!,
Anmadan geçemezdim,O yüce,”PEYGAMBERİ”

Hatay / İskenderun.
Ali GARBİOĞLU
Ali GARBİOĞLU

Ali GARBİOĞLU Şiirleri

Ahu Gözlüm
Yakılacak yara bu
Yandırır diye içtim.
Dudakların şarabı
Andırır diye içtim.

Kahroldum gidişine
İçtim peşi peşine
Gönlüm senin işine
Son verir diye içtim.

Vurduğun günden beri
Sormadın derbederi
Ateş ettiğin yeri
Söndürür diye içtim.

Ne hal bildin ne hatır
Yazmadın tek bir satır
Senin gibi aldatır
Kandırır diye içtim.

Yokluğun hışım gibi
Bastırdı kışım gibi
Seni de başım gibi
Döndürür diye içtim.

Safi'ye sor sancımı
O bilir ilacımı
İflağ olmaz acımı
Dindirir diye içtim.

Cemal SAFİ
Cemal SAFİ

Cemal SAFİ Şiirleri

Habersiz
Günde bir taş-ı bina-yı ömrümün düşdi yire
Can yatar gafil binası oldı viran bi-haber

Dil bekası Hak fenası istedi mülk-i tenim
Bir devasız derde düştüm ah ki Lokman bi-haber

Bir ticaret kılamadım nakd-i ömür oldı heba
Yola geldum lakin göçmüş cümle karban bi-haber

Kös-i rihlet çaldı mevt amma henüz can bi-haber
Asker-i azaya lerze düşdi sultan bi-haber

Ağlayıp nalan edip düştün yola tenha garib
Dide giryan sine püryan akıl hayran bi-haber

Azığum yok yazığum çok,yolda dürlü korku var
Yolımu alursa n'ola ger div ü şeytan bi-haber

Yol erü yolda gerekdür çağ-u çıplak aç-u tok
Mısri'ye gel didi sana çünkü canan bi-haber

Niyâzi Mısrî
Niyâzi Mısrî

Niyâzi Mısrî Şiirleri

Alışamadım
Sen geçtin yine ben sınıfta kaldım;
Bir türlü yanına ulaşamadım.
Sevda sınavından teşekkür aldım;
İhanet dersine çalışamadım...

Gözlerim kapansa uykusuzluktan,
Korkarım hocama saygısızlıktan,
Bir örnek istedi duygusuzluktan;
Seni diyecektim konuşamadım...

Vefasız olmayı bilmedim diye,
Adını kalbimden silmedim diye,
Okuldan atıldım gülmedim diye;
Tebessüm etmeye alışamadım...

Cemal SAFİ
Cemal SAFİ

Cemal SAFİ Şiirleri

Tut ki Ben
tut ki sen bir şiiri çok iyi yazsan
ya da çok iyi bir şiir yazsan
bir saatin aralıksız işleyişi
bir çocuğun bir sokak kedisini sevişi
bilmem ki sanki güzel bir akşam gibi
onun için her akşamı iyi yaşamalıyım
yani kıskanılan onu
demek istediğim hepsi

Turgut UYAR
Turgut UYAR

Turgut UYAR Şiirleri