add Şiir Ekle   user Şair Girişi    register Kayıt  

Şiir şitesi, usta ve amatör şairlerin duygu dolu şiirleri

Yeni Eklenen Şiirler

Ağla da Gel Sevdiğim
Dilerim gittiğin diyara yar olursun,
Dilerim oralarda bahtiyar olursun...

AĞLA DA GEL SEVDİĞİM

Gözlerin çekecekse beni dara,
Kemendini yağla da gel Sevdiğim.
Kanımca dayanılmaz bu manzara,
Gözlerini bağla da gel Sevdiğim.
********
Bir kelam edip,bin kere küsersen,
Celal ile cemalini asarsan,
Ol nazarınla boynumu kesersen,
Bıçağını zağla da gel Sevdiğim.
*********
Kaçılır mı hiç..? sevdanın okundan,
Aşkınla kopuyor kalbim kökünden,
Gözlerinin karasından,akından,
Akan yaşla çağla da gel Sevdiğim.
*********
Gel de bir gün beni aşkımla sına,
Sevda okunun al tam karşısına,
Bağrımın sol taraftan ortasına,
Nişanını sağla da gel Sevdiğim.
*********
Hasret kılıcı kından sıyrılınca,
Gözler kan revan oldu ayrılınca,
Tenim cansız musallaya varınca,
Gururunu dağla da gel Sevdiğim.
*********
Dağlar dayanır mı..? ahuzarıma,
Can dayanır mı..? oduma, narıma,
Arada bir gelirsen mezarıma,
Uzaklarda ağla da gel Sevdiğim.

Muzaffer Boz
20.03.2023
Saat : 03 00
Muzaffer Boz

Muzaffer Boz Şiirleri

Güç Kimde
Güç Kimde

Güç ekmeğini yiyende kardeşim hizmetini görende
Ayağın takılsa kanasa diyecekler kabahati görende
Hizmet eder iken dişin kırılsa, derler dişi şehit oldu
Ümmete en hayırlı olan mıdır, en hayırlı görende

Şâh-ı Sâki boşuna Şah olmadı, geceleri ümmet derdinde
Adıyaman Kahta Menzil köyü ümmete hizmetin derdinde

Barış Sağlam
Barış Sağlam

Barış Sağlam Şiirleri

Nankör
Bir gün olsun hatırımı sormadın
Yanımda kalıpda destek olmadın
Ben çok sevdimde sen kıymet bilmedin
Nankörsün işte sen büyük bir nankör.

Neler yapmazdım ben bu aşk uğruna
Herkes baksın dedin kendi yoluna
Anladım ki geldim ben bir oyuna
Nankörsün işte sen büyük bir nankör.

Kırılan şu kalbim doğrulmaz artık
Mecnuna çevirdi beni ayrılık
Artık bundan böyle dünyam karanlık
Nankörsün işte sen büyük bir nankör.

Sende bu aşkın bütün kabahatı
Verdin bana çileyi ızdırabı
Bana bu yaptıkların aşk azabı
Nankörsün işte sen büyük bir nankör.

Tuz bastın kanayan yaraya
Dayanamam ki ben böyle acıya
Şikayetim seni yüce mevlaya
Nankörsün işte sen büyük bir nankör.
Mehmet KÖK

Mehmet KÖK Şiirleri

İçten Sessizce
İçten Sessizce

Senin mi benden üstünlüğün belli benim mi senden
Büyük evliya söz etti bir havlayan köpek için
Hayvan sırattan geçerken toprak olur insan ne olur
Üstünlükler ancak sırattan geçer iken belli olur

Camide cemaat imama uyar arkada saf oluşturur
Evde tek başına, camide tek başına da namaz olur
Unutmamak lazım yirmi yedi kat faziletlidir imamla
Sofileri Adıyaman Menzil’de hayranlıkla gül olur

Şâh-ı Sâki deyince hâyâ edip boyun bükerim öylece
Günahlarıma hâyâ edip boyun bükerim içten sessizce

Barış Sağlam
Barış Sağlam

Barış Sağlam Şiirleri

Mesaj Sana
Et, yün, her şeyi feda sana,
Yükünü taşır yoldaş sana,
Gübresi de faydalı sana,
Goyyim değilsen mesaj sana.

Süt, yoğurt , ayran sana,
Evcil hayvanlar dost sana,
Köpek gibi saldırmaz sana,
Goyyim değilsen mesaj sana.
231123
Eyyup AKMETİN

Eyyup AKMETİN Şiirleri

İnsanlıktan Çıkmış Yer Faiz
Lanetlikleri besler, silahlandırır faiz
Savaşlarda size düşman vurur faiz
Masumlara, mazlumlara zulüm faiz
İslam’dan, insanlıktan çıkmış yer faiz

Fakirlerin, alın terinin düşmanı faiz
İtrail in hainliklerine yardımdır faiz
Müslümana, insanlığa düşmandır faiz
İslam’dan, insanlıktan çıkmış yer faiz
241123
Eyyup AKMETİN

Eyyup AKMETİN Şiirleri

Ertelendim
Ertelendim

bir ben bilirim sevmeyi
bir ben beklemeyi
bir ben bilirim ertelenmeyi..

sevda diye bağlandığım
oysa çözemediğim
meğer kendimeymiş yaşadığım

boşversene sen..
sana zor iştir sevmek..

bir ben bilirdim sevmeyi
bir ben bilirdim beklemeyi
onuda yitirdim

“boşversene sen neden beklemeli”
bana güç iştir beklemek..

bir müddet sonra gideceğim
ve ertelemeyeceğim bu gidişi

sarılma artık darılmak mı
geçmiş zamanlarda kaldı
bitti bekleyişlerim soğudu her şey
bardaktaki çay gibi…

Ferhat Durak
Ferhat Durak

Ferhat Durak Şiirleri

Bir Adam ve Bir Kadın
Bir adam ve bir kadın
Uyumak mümkün değil
Sabahı sabah edecekler mecburen…

Kadın; o kadar çok kırılıp döküldükten sonra aşktan
Nihayet kapısını aşka açan;
“bu sefer başka” dedi “yeşermesi için sevgi taşımalıyım aşka”
Aynanın karşısına geçip defalarca kendine baktı
Baktı… Baktı… Baktı…
-ne yalan söylemeli, kadın güzeldi Allah için-
Tartışmasız kendi de kabul etti güzelliğini
“aşk kadar güzelim” dedi “aşk kadar güzelim bu gün”

Adam; aynada bakıp bakıp kendine
“Buluşmaya çok var ama… Olsun…
Geç kalmaktansa… Daha gün ışımadan yollara düşüp
1 Masa 2 sandalye kapıp beklemeliyim” dedi
“Burası İstanbul değil -ama olsa iyiydi- “ diye düşündü
“Çingene kadınlardan güller alır verirdim sevgilime ”
Ve fakat ne İstanbul’du burası
Ne de gül satan çingene kadınlar vardı ortalık yerde
El mahkûm -yol üzeri- parktı, bahçeydi bir güzel dalıp
Çiçekler koparttı -sarı-kırmızı-beyaz…

Bir adam ve bir kadın
Kır kahvesinde göz göze amansız bir sessizlik
Çaydan önce sarı-kırmızı-beyaz çiçekler
Gölgesi masaya düşen ağaçta iki serçe -sessizliği sabote eden-
Masada iki çay/ iki yürek/ iki gülüş
Bir yudum çay -ince belli bardaktan-
Soğuk mu sıcak mı? Tadı umurlarında bile olmayan
Bir fırt sigara; zehir zıkkım
Bir fırt sigara; Bol nikotin bol duman -aşkın şaşkın halleri-
Bir yudum çay; şaşkın ve fakat güzel mi güzel bir bakış
Bir yudum çay; yürek ve dil yangını
Bir yudum çay; dili yüreğine dolanan bir güzel söz
Bir yudum çay; parmak uçları birbirine ha dokundu ha dokunacak-
Bir yudum çay
Dudak dolusu bir içim bakış ve fakat kır kahvesi öpüşmeye müsait değil
Bir adam ve bir kadın
Bir yudum çay; yüreğin aklında bir güzel düş-
Dudakların aklında zincirlerini kıran öpüş
“Eğil sevgili ağaç eğil
Öpüşmek istiyorum; dallarının ve yapraklarının arasında
Gökyüzü kadar mavi ve yaprakların kadar yeşil…”

Kasım 2019- Ocak 2020
Savaş KARADUMAN

Savaş KARADUMAN Şiirleri

Çok Okunan Şiirler

6 Şubat - Eğme Başını
demiri, çimentosu çalınmış
bir bina enkazının
soğuk betonları altında kaldı çocukluğum.
yıkılan, kırılan, dökülen ömrümden
geriye tek kalan;
rakamlara esir düşmüş
akreple yelkovan
ve bir saat
sıfır dört on yediye takılı kalan.
‘’kısa sürer’’ diyenlerin aksine inat
oldukça uzun sürdü
iki bin yirmi üç altı şubat…
Barış Çiviroğlu

Barış Çiviroğlu Şiirleri

Memet
Karşı yaka memleket,
sesleniyorum Varna'dan,

işitiyor musun?

Memet! Memet!


Karadeniz akıyor durmadan,
deli hasret, deli hasret,
oğlum, sana sesleniyorum,

işitiyor musun?

Memet! Memet!

Nazım Hikmet RAN
Nazım Hikmet RAN

Nazım Hikmet RAN Şiirleri

Bir Dünya Düşünürüm
Bir dünya düşünürüm
İlk günden beri;
Açılmış da masallar gülü
Hırsın, kinin kapısı kapanmış,
Yüzlerdeki gülümseme çocuksu,
Gözlerde sevginin ışığı yanmış...
Bir dünya düşünürüm,
Ülküsü kardeşlik.
Yaşlılar korkusuz, çocuklar mutlu
Ve yaşatan sevinçler için yarışta gençlik...
O güzelim dünya ki yüzyıllardır
Bütün altın kalplerce arzulanmış...
Bir dünya düşünürüm;
Sarısında, siyahında, beyazında
Yürekler hep aynı anlayışla çarpar,
Aynı rüzgârla okşanır özgürlük çiçeği bayraklar...
Ararız bir olimpiyat şenliği yer yüzünde,
Düşlerimiz mavi "Arkadia" sabahlarına uzanmış...
Bir dünya düşünürüm:
Öylesine günlük güneşlik,
Orda her şey iyilik, güzellik, dostluk üstüne
Bir dünya düşünürüm bir dünya
Aklın aydınlığında
Duygunun selinde yıkanmış.

Coşkun ERTEPINAR
Coşkun ERTEPINAR

Coşkun ERTEPINAR Şiirleri

Hırs
Sen kaçan bir yavru ceylansın dağda,
Ben peşine düşmüş bir canavarım,
İstersen dünyayı çağır imdada
Yeryüzünde bir sen bir de ben varım!

Seni korkutacak geçtiğin yollar,
Arkandan gelecek hep ayak sesim,
Sarıp vücudunu hayali kollar,
Enseni yakacak ateş nefesim.

Kimsesiz odanda kış geceleri
İçin ürperdiği demler beni an!
De ki: "Odur sarsan pencereleri!.."
De ki: "Rüzgar değil odur haykıran!"

Göğsümden havaya kattığım zehir
Solduracak bir gül gibi ömrünü,
Kaçıp dolaşsan da sen şehir şehir
Bana kalacaksın yine son günü.

Hırsım gibi sonsuz yaşarsan sen de,
Ben ölümle sırdaş olur beklerim.
Hırsıma toprağı rakib etsen de,
Mezarında bir taş olur beklerim.

Necip Fazıl KISAKÜREK
Necip Fazıl KISAKÜREK

Necip Fazıl KISAKÜREK Şiirleri

Bursa'da Zaman
Bursa'da bir eski cami avlusu.
Küçük şadırvanda sakırdayan su;
Orhan zamanından kalma bir duvar...
Onunla bir yaşta ihtiyar çınar,
Eliyor dört yana sakin bir günü.
Bir rüyadan arta kalmanın hüznü.
İçinde gülüyor bana derinden.
Yüzlerce çeşmenin serinliğinden
Ovanın yeşili göğün mavisi
Ve minarelerin en ilahisi.
Bir zafer müjdesi burada her isim:
Sanki tek bir anda gün, saat, mevsim
Yaşıyor sırrını geçmiş zamanın,
Hala bu taslarda gülen rüyanın.
Güvercin bakışlı sessizlik bile
Çınlıyor bir sonsuz devam vehmiyle,
Gümüşlü, bir fecrin zafer aynası,
Muradiye, sabrın acı meyvesi.
Ömrünün timsali beyaz Nilüfer,
Türbeler, camiler, eski bahçeler
Şanlı hikayesi binlerce erin,
Sesi nabzım olmuş hengamelerin

Nakleder yâdını gelen geçene
Bu hayalde uyur Bursa her gece,
Her şafak onunla uyanır, güler.
Gümüş aydınlıkta, serviler, güller
Serin hülyasıyla çeşmelerin, şiirsitesi.com
Başındayım sanki bir mucizenin.
Su sesi ve kanat şakırtısından
Billur bir avize Bursa'da zaman.

Yeşil türbesini gezdik dün aksam,
Duyduk bir musiki gibi zamandan
Çinilere sinmiş Kur'an sesini.
Fetih günlerinin saf neşesini,
Aydınlanmış buldum tebessümünle,

İsterdim bu eski yerde seninle
Baş başa uyumak son uykumuzu.
Bu hayal içinde... Ve ufkumuzu.
Çepçevre kaplasın bu ziya, bu renk,
Havayı dolduran uhrevi ahenk.
Bir ilah uykusu olur elbette
Ölüm bir tılsımlı ebediyette,
Belki de rüyası büyük cedlerin,
Beyaz bahçesinde su seslerinin.

Ahmet Hamdi TANPINAR
Ahmet Hamdi TANPINAR

Ahmet Hamdi TANPINAR Şiirleri

Adamın Biri
I.
Çifte koştuğun öküzler,
Senin kadar yorgun değil kardaş!
Sen ki kış ve yaz düşünceli
Sen ki kış ve yaz yalnayak!

Ne esnaf ne tüccar ne efendi
Senin kadar değil düşünceli
Senin kadar yorgun değil kardaş!
Sen ki kış ve yaz düşünceli,
Sen ki kış ve yaz yalnayak!

Sevmesi sana mahsustur
Yüreğin hükmedince,
Boynunun damarları kabararak
Türkü söylersin söyleyince,
En iyi sen gülersin,
Ölürsen öl deyince,
Sana mahsus çalışmak.
Sen ki kış ve yaz düşünceli,
Sen ki kış ve yaz yalnayak!

II.
Sırtında meyve küfesi,
Başında hasır şapka,
Dolaşır durursun akşama kadar
Sokaklarda.

Kadınlar görürsün incir gibi,
Utanır incire yemiş dersin.
Evler görürsün saraylar gibi
İçini bilemezsin.

Yükün hafifleyince akşam üstü
Sessizce dönersin yattığın hana,
Rahat bir döşek serer kahve peykesi
Kemikleri sızlayana.

Uykular da sinemalar gibidir
Ablak yüzlü kadınlar terini siler.
Halden armut alırsın beş liraya,
Memleketten gelir hemşeriler.

Sırtında meyve küfesi,
Başında hasır şapka,
Dolaşır durursun akşama kadar
Uykularda.

Cahit KÜLEBİ
Cahit KÜLEBİ

Cahit KÜLEBİ Şiirleri

Sanat
Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek,
Bizim diyarımız da bin bir baharı saklar...
Kolumuzdan tutarak sen istersen bizi çek,
İncinir düz caddede dağda gezen ayaklar.

Sen, kubbesinde ince bir mozaik arar da
Gezersin kırk asırlık bir mabedin içini,
Bizi oyalandırır bir hat görsek duvarda,
Bize heyecan verir bir parça kırık çini...

Sen raksına dalarken için titrer derinden
Çiçekli bir sahnede bir beyaz kelebeğin,
Bizim de kalbimizi kımıldatır yerinden
Toprağa diz vuruşu dağ gibi bir zeybeğin.

Fırtınayı andıran orkestra sesleri
Bir ürperme getirir senin sinirlerine,
Istırap çekenlerin acıklı nefesleri
Bizde geçer en hazin bir musiki yerine!

Sen anlayan bir gözle süzersin uzun uzun
Yabancı bir şehirde bir güzel heykelini,
Biz duyarız en büyük zevkini ruhumuzun
Görünce bir köylünün kıvrılmayan belini...

Başka sanat bilmeyiz, önümüzde dururken
Söylenmemiş bir masal gibi Anadolu’muz
(Harcanmamış bir mevzu gibi Anadolu'muz:)
Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken,
(Arkadaş, biz bu yolda mâniler tuttururken,)
Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz!

Faruk Nafiz ÇAMLIBEL
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL

Faruk Nafiz ÇAMLIBEL Şiirleri

Çanakkale Destanı
Yıl 1915
18'indeyiz Martın.
Kendine gel biraz!
Pek tekin değildi Çanakkale'nin suyu,
Geçilmez bu boğaz...
Geçilmez bu boğaz...
Bizi
Ne topun yıldırır,
Ne kurşunun.
Çünkü artık
Başladı cengimiz.
Er meydanında bulunmaz dengimiz...
Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen?
İşte fırladık siperden.
Sırtına yüklenmiş kahraman
Seyit 276 kiloluk mermiyi,
Koşuyor bataryasına ateşler içinden.
Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i...
Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,
Denizler yanıyor,
Dağlar yanıyor.
Zafer bizimdir artık
Düşman zırhlıları batıyor...
Türk'üm,
Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere.
Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz.
Kimimiz gazi.
Hiç değişmez bu yazı.
Dünyada her yer geçilir belki
Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı..

Fahri ERSAVAŞ
Fahri ERSAVAŞ

Fahri ERSAVAŞ Şiirleri